Yeni mezun olmuşum Eti Mesut Hastanesinde halk sağlığı stajı yapıyorum. Bu bölgede çeşitli sağlık ocakları ve onların bağlı oldukları bir hastane vardı. Rahmetli Nusret Fişek hocamızın önderliğinde Türkiye’nin sağlık sistemine örnek olması için yıllardır o bölgede Hacettepe Üniversitesinin Hak Sağlığı bilim dalı görev yapıyordu. Hacettepe’de okuyan tıp fakültesi öğrencileri 2 aylık halk stajlarının bir kısmını köylerde kalarak bu bölgede yapardı. Ben ayrıca bir yıla yakın asistanlık yapmıştım.
Bu hastanede çalışırken bir hayli komik hasta hikayesi yaşamıştım.
Oradaki halk ebelere çok alışık oldukları için bize sürekli ebe hanım derdi, hatta arkadaşlarımızdan biri sinirlenip ‘’sizin gözünüzde bir türlü doktor olamadık ‘’ diye bir amcayı azarlamaya çalıştığı zaman ‘’üzülme kızım, bir gün doktor da olursun’’ diye merhamet dolu bir cevap almıştı.
Bir gün yaşlıca bir kadın yanında yetişkin kızı ile muayene olmaya geldi. Ben de hevesle güzel bir hikaye aldım, dosyaya kaydettim. Ancak muayene etmeye çalıştığım zaman ama hasta ilginç bir şekilde direnç gösterdi, ne ağzını açtı, ne soyundu, hatta ben giysileri sağa sola itmeye çalıştıkça o örtünüyor, elimi itiyor. Ben de bu garip durumu kadının yaşına yorup, inatla muayeneye devam ediyorum. Bin bir zorlukla dinleme aletini kadının giysilerinin katları arasından sırtına sokmuşum, dinlemek için ‘’nefes al nefes ver’’ diye talimat verirken, kadın patladı ‘’ benim nefes alacak canım mı var, o alsın ‘’ diye kızını gösterdi. Ben gülmemek için kendimi zor tutuyorum. Ne yani kızını muayene edip annesine mi tanı koyacağım? Sonunda bin bir çile çekip muayeneyi bitirdim, reçeteyi yazdım ve hastayı gönderiyorum. Kadın bir kez daha patladı ‘’ şimdi beni bir doktor muayene etmeyecek mi’’ diye sordu. Meğer onca zaman kadın beni ebe sandığı için direnç göstermiş, doktor olmasını beklediği bir erkeğin onu muayene etmesini bekliyor. Öyle ya ebe köyünde de vardı, bir ebeye daha muayene olmak için kasabaya kadar inmesine neden gerek olsun ki?
Gene Etimesgut’tayım, bir gece nöbetti tuhaf bir olay oldu. Adamın biri arkasında birkaç kişi ile birlikte muayene olmaya geldi. Ancak doktor olarak karşısında beni görünce pek rahatsız oldu ve erkek doktor yok mu diye sordu. Olmadığını öğrenince mecburen bana razı oldu, fakat davranışları oldukça tuhaftı. Bana koridorda ‘’ bilmem ki nasıl desem bende bir üşütmek var’’ diyor. Buyur muayene odasına gidelim diye adamı odaya doğru sürmeye çalışıyorum, ama o yengeç gibi yan yan beni koridor duvarına doğru sürüp ‘’ bende üşütmek var’’ diyor. Tuhaf bir şekilde kendimi tehlikede hissediyorum, ama o zamanlar cengaver doktorum ya illa adamı muayene edip derdine çare bulacağım. Öyle ya adam üşütmüş ya boğazı şişmiştir ya da sinüzit olmuştur diye düşünüyorum. Ama adamın halleri bir tuhaf, en sonunda adamın üşütmek derken bir yandan da her iki elinin açıp belinden aşağıda, ön tarafında sallamakta olduğunu fark ettim. Bir anda kafama dank etti, adam bel soğukluğu olduğunu düşünüyordu, erkek doktor araması, konuşabilmek için beni kuytulara doğru sürüklemesi hep bu yüzdendi. Sonunda sen yarın ürolojiye başvur diyerek adamı gönderdim.
Bu olayın komik tarafı ertesi gün olayı bizim arkadaşlara anlatırken Ahmet Demirkazık’ın birden sinirlenip ‘’ne yani adamı sen mi ısıtacakmışsın’’ diye terslenmesi idi.
Bir de duyduğum hikaye; galiba Rize’de mecburi hizmet yapan bir dahiliyecinin başına gelmiş, bir gün servise gittiğinde hasta tuvaletlerinin önünde kavga olduğunu fark ederek olaya müdahale etmek istemiş. Erkekler tuvaletinde ak sakallı dedeler elinde bir ördek (yatan erkek hastaların idrarlarını yaptıkları plastik kap) olan bir nineye bağırıp çağırıyorlar, nine de geri kalmıyor, kavga kıyamet gırla gidiyor. Doktor bölgeye yabancı olduğundan olayı anlayana kadar epey ter döküyor. Dedeler nineyi erkekler tuvaletine girerken yakalamışlar, dışarı çıkarmak istiyorlar, nine de illa içeri girmek istiyor. Doktor zorla nineyi dışarı alıyor, bin bir zorlukla sakinleştirdikten sonra yanda kadın tuvaletine yönlendiriyor, ancak nine erkek tuvaletine girmekte ısrar ediyor. NEEE KIRK YİLLUK ERUMUN SİDİGİNİ KARİ HELASİNA Mİ TÖKEYİMMMM??? Diye bas bas bağırıyor.