Category Archives: Gezi anıları

VİETNAM LAOS KAMBOÇYA; İZLENİMLER 2

Geziye Vietnam’ın Hanoi kentinden başladık, kuzey Vietnam’da Ha Long körfezini de gezip Laos’a, Luang Prabang şehrine gittik. Mekong Nehri yanında kurulu bu şehir  UNESCO dünya mirasını listesinde yer alıyor. Gerçekten de mimarisi hiç bozulmamış, rüya gibi bir yer. Bütün şehri ya da Mekong nehrinin en güzel kısımlarını tepeden görebildiğiniz bazı manzara noktaları var, şehir masal gibi, bir tane bile çatısız, sıvasız, uyumsuz yapı yok. Bütün şehir orman içinde, bir çok tapınaklar, stupalar barındırıyor. En çok Haw Kham dan (başkanlık sarayı tapınağı) ve başkanlık sarayının içindeki kırmızı duvardan etkilendim.

Continue reading… →

VİYETNAM LAOS KAMBOÇYA; İZLENİMLER 1

Viyetnam, Laos ve Kamboçya, Hindiçin yarımadası diye bildiğimiz coğrafyanın büyük bir bölümünü kaplıyor. Bu topraklar bize tam 5 saat dilimi uzaklıkta bulunuyor, ancak üzerinde  yaşanmış ve yaşanmakta olan her şey bize hem çok yabancı bir o kadar da tanıdık geliyor.

Her üç ülke de ilginç kaynaşımların (füzyonların) ülkesi. Her şeyden önce bütün yarımada sakinleri genetik karışımlar sonucunda meydana gelmişler. Genel olarak Çinlilerden çekik gözlerini, Okyanusya halkından kalın dudaklarını, Hintlilerden de esmer tenlerini almışlar demek mümkün. Ancak yarımadanın kuzey kısımlarında daha Asya kökenleri biraz daha baskın, güneye inildikçe Okyanusya ve Hint kökenleri daha belirginleşiyor.

Continue reading… →

UZUN YOLA GİDİYORUM

Şubat tatilinde, Viyetnam Laos Kamboçya turuna katıldım. Bu gezi,  benim ilk kez sosyal medyada naklen yayın yaptığım bir gezi idi. Normalde gidip gelirim, gördüklerimi anlatmaya bile üşenirim. Hatta bütün zamanların en çok anlattığım gezisi ilk Gelibolu gezimdir. Şimdi bu bloğu yazarken gezilerimden en etkilendiğim şeyleri de yazmaya çalışıyorum, sanırım yazdıkça bu blogda dünyanın her yerinden birkaç dokunuş olacak.

Continue reading… →

BEBEK İSA İKONALARINA DOKTOR GÖZÜYLE BAKIŞ

 

baby-jesus-christmas-27879956-691-445
Hz İsa’nın temsili resmi

Resme bakınca ‘’et verbum caro factum est’’ yazısını ve bebeğin başındaki haleyi görünce,    resimdeki bebeğin İsa peygamber olduğunu hemen anladınız sanırım. Bu  Latince cümle, Yohanna İncilinde (1:14) geçen, İsa’nın doğum mucizesi,  hatta yaradılışla ilgili bir cümledir. Tercümesi anlam olarak Ali İmran suresi 59.  Hz İsa’nın yaradılışı ile ilgili ‘’ol dedi oldu’’ ayetine benzer. 

Continue reading… →

TRABZON’DAN VAN’A GİDİŞ, VAN ÇEVRESİ TAM TUR, TÜRKÜLERİN GİZEMİ, İSHAK PAŞA SARAYI ARADA BİR DE TIBBİ TOPLANTI

Yıllar boyunca pek çok mesleki toplantı düzenledim. Bunlardan en gözde olanı bence Ankara’nın doğusunda kalan bütün üniversitelerin Pediatrik endokrinologlarının bir araya gelip vakalarımız tartıştığımız toplantılardır. Bu toplantılara ben ve İnönü Üniversitesindeki arkadaşım Prof Dr Ayşehan Akıncı öncülük ettik. Zaman içinde OMÜ de bize katıldı, bizim bölgede çalışan arkadaşlarımız değişti, eskiler gitti, yeniler geldi; fakat ilk ekipten Atatürk Üniversitesinde çalışan Prof Dr Zerin Orbak, ben ve Ayşehan baki kaldık. Bu toplantıları yıllarca sürürdük. Şu anda emekliyim buna rağmen önümüzdeki 2016 şubat ayında Samsun’daki toplantıya katılacağım. O kadar benimsemiş durumdayım yani.

Continue reading… →

HEZARFEN GOOGLE ÇELEBİ

Her şeyden haberdar olan birkaç kişi tanıyorum. Bunlardan birincisi büyük ablam Nermin’dir. Siz yeter ki onun yanında herhangi bir konudan söz açın, bu belki de sizin ilk kez duyduğunuz ve çok garipsediğiniz bir konu olabilir, Nermin hemen o konuda size enine boyuna bir brifing verecektir. Nermin mimarlıktan, sanat tarihine, arkeolojiden, jeolojiye ve dahasayamadığım bin bir konuda fikir sahibidir.

Bu tip arkadaşlarımdan biri de KTÜ erişkin endokrinoloji hocası Prof Dr Halil Önder Ersöz’dür. Önder’in  özellikle de tarih, siyaset, mistik konularda üzerine yoktur.

Continue reading… →

HATAY SURİYE SEFERİMİZ

Ne zaman bayram tatili 9 gün haline getirilebiliyorsa, bir gezi planı yapardım. Birkaç arkadaşımı da ayarlayıp, önceden kalacağımız otellere de rezervasyon yaptırır, sonra da bir minibüs kiralayıp 9 gün boyunca gezerdik.

Bir seferinde Nilgün Kurucu Yarış ‘’bu sefer ben bir gezi planlayacağım, ama senin pabucunu dama atacağım, çünkü bu gezinin bir de yurt dışı ayağı olacak’’ dedi.

Her zamanki gibi tarihi tam hatırlamıyorum ama resimlerdeki Anıl’a bakınca 2005 civarı olmalı diye düşünüyorum.

Continue reading… →

İNCİ KEFALİ

Van gölünü nasıl bilirsiniz?

Çoğunuzun aklına önce Akdamar Kilisesi, ardından da Van Kalesi gelir.

Benim aklıma ise önce gölün kendisi ve Nemrut krateri gelir. Süphan dağı gelir. Sonra Van müzesindeki Hakkari’de bulunan ve Türklerin Anadolu’ya düşünülenden çok daha erken tarihte geldiğini gösteren balballar gelir. Ardından Ahlat’taki muhteşem Selçuklu mezar taşları gelir.  Urartulardan kalma 51 kilometre uzunluğundaki Şamran kanalı ve mayaların taş işçiliğini kıskandıran Çavuştepe kalesi ve kaya üzerindeki yazılar gelir.

Van gölü ve çevresini defalarca tavaf edişim gelir. Ne yazık ki sadece bir kez şahit olduğum inci kefali göçü gelir.

Continue reading… →

ZİL KALEDE YOGA KEYFİ

Yıl 2014, yaz aylarındaydık. Gökhan önümüzdeki yıl Trabzon çevresinde bir yoga kampı yapalım diye heveslendi. Böylece çevrede hem biraz inziva yapabilecek, doğa içerisinde nefes alabilecek hem de yoga yapmak için gereken üzeri kapalı bir düz alanı olan, birkaç gün 15-10 kişi kalabilecek bir yer aramaya başladık.

Continue reading… →

ATMACA MEVSİMİ

Türkiye genel olarak Avrupa’dan gelip, İstanbul üzerinden Afrika’ya doğru göçen kuşların yolu üzerindedir. Ancak Rusya’dan başlayıp, Karadeniz’i aşıp, Rize, Artvin kıyılarından, Kars, Iğdır yolu boyunca aşağı inen bir kuş göçü daha var. Bu yolla göçen kuşlar içinde bıldırcınlar ve yırtıcı kuşlar da var.

Continue reading… →

Show Buttons
Hide Buttons