Category Archives: Meslek anıları

TÜRKİYE’DE SALGIN BEKLEMİYORUZ

 

1999 yılında büyük Marmara depremi olduğu zaman, bu felaketin arkasından büyük hastalık salgınları çıkacak diye ciddi bir endişe olmuştu. O zaman Dünya Sağlık Teşkilatı  ‘’Türkiye’de iyi bir koruyucu Sağlık teşkilatı vardır, büyük ölçekli salgın hastalıklar beklemiyoruz’’ diye rapor vermişti. Gerçekten sadece çok küçük ölçekli birkaç ishal vakasından başka bir şey olmadı ve deprem sonrasında salgın bir hastalıktan hayatını kaybeden tek kişi bile olmadı.

Continue reading… →

BİRAZ DAHA İŞ ANISI; KİMSE BANA ERKEN EMEKLİ OLDUN DEMESİN. ANAM BANA HAMİLEYKEN ‘’KARNINDAKİ BİR RAHAT YÜZÜ GÖREMESİN, HEP ÇALIŞSIN’’ DİYE BEDDUA MI ALDI ACABA DİYE ÇOK DÜŞÜNDÜM. 1

 

Daha yeni uzman olduğum zaman mecburi hizmet kurasında Fırat Üniversiteni çekmiştim. Daha o zamanlardan bile, yavaş yavaş, yan dallarda insanlar yetişmeye başlamıştı.  Kurayı çekince, bir Tıp Fakültesinde, değil akademik kariyeri, bir yan dalı bile olmayan, yeni uzman olmuş bir pediatriste neden ihtiyaç olsun ki diye çok şaşırmıştım. Muhtemelen poliklinikte uzman açığı vardır,  orada çalıştırmak için, bakanlıktan kura istediler gibi bir sonuca varmıştım.

Continue reading… →

ELAZIĞ, ARICAK KÖYÜNÜN İLÇE YAPILDIĞI ZAMANLAR, BİR İYOT SAHA ÇALIŞMASI, TARAMA YAPTIĞIMIZ KÖY OKULUNDA YAŞANAN DEHŞET

 

Elazığ’da mecburi hizmet yaparken çok önemli vakalarla da karşılaşmıştım. Arıcak adındaki bir köyden gelen bebeğe konjenital kretenizm tanısı koymuştum. Bebekte o kadar ağır bulgular vardı ki, o güne kadar tıp kitaplarında resmini gördüğüm en ağır vakadan bile daha ağır durumdaydı.

Continue reading… →

YANGIN ÇIKARAN YANGIN MERDİVENİ

KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesinde 25 yıl çalıştım, çalışmaya başladığım günden beri hastane binasını sürekli bir tamir ve tadilat halindeydi. Bu tadilatlar sırasında orijinal mimarisi bir hayli değişti, hatta yeni bir hastane, yeni amfiler, bir de acil binası yapılıp eklendi. Şimdi doğal olarak her gün gitmek zorunda olduğunuz yerlerin dışında bir yere gitmek gerekirse bulmak bir hayli zor oluyor.

Continue reading… →

ÇOCUKLARA KARŞI İŞLENEN CİNSEL SUÇLAR ÜZERİNE; BİRAZ MESLEKİ, BİRAZ AHLAKİ DÜŞÜNCELER, ŞAHİT OLDUĞUM BİR KAÇ ÖRNEK, SUÇLANAN KURBANLAR VE BİR ÖNLEM ÖNERİSİ.

 

Son günlerde özellikle çok küçük çocuklara yönelik cinsel saldırganlıklarla ilgili, çok acı örneklerle sarsıldık. Bu olaylar  son dönemlerde artmış gibi görünüyor (bir istatistik bilmediğim için iddia edemem) ama yeni başlamadığı kesin.

Önce bu konulardaki genel düşüncelerimi sonra da meslek hayatımda karşılaştığım ve bir türlü aklıma sığdıramadığım bir çok acı olaydan birkaçını paylaşmak istiyorum.

Continue reading… →

ZAFER DE EMEKLİLİK ŞEHRİ OLARAK ÇANAKKALE’Yİ SEÇTİ. BİR HATA YAPIP ÇENEMİ DENEYİMLEDİ.

Çanakkale’ye geleli neredeyse bir yıl olacak, Hacettepe’den sınıf arkadaşım Dr. Zafer Atasoy ise benden birkaç ay daha erken yerleşti. O da emeklilikte yaşayacağı şehir olarak burayı seçmiş. Çanakkale’de yaşayan birkaç sınıf arkadaşımız daha var, Zafer’in ayrıca Galatasaray Lisesinden arkadaşları var, bir de muayenehanesi olunca çevresi bayağı genişledi.

Continue reading… →

İLK GÖREV YERİMDE YAPTIĞIM SON BİR GÖREV, İLK ÖĞRENCİLER, SON ÖĞRENCİLER HEPSİ BİR ARADA

 

Yıllar önce Malatya İnönü Üniversitesi’nde çalışan   Dr Ayşehan Akıncı ve Erzurum Atatürk Üniversitesinde çalışan   Dr Zerrin Orbak ile baş başa verip pediarik endokrinle ilgili, bilimsel bir toplantı düzenlemeye karar vermiştik. Bu toplantı aslında bazı vakalarımız konusunda birbirimizin fikrini alma ihtiyacı ile ortaya çıkmıştı. Çünkü o sıralar Ankara’nın doğusunda pediatrik endokrinolog olarak çalışan sadece 3 hekim vardı. O üç hekim de bizdik, her birimiz  ayrı illerde çalıştığımız için, herhangi bir hasta konusunda karar veremesek konsültasyon isteyeceğimiz kimseyi bulamıyorduk.

Continue reading… →

Show Buttons
Hide Buttons