Daily Archives: 24 Mayıs 2020

EV ÇİKOLATASI (SAYILIR)

İÇİNDEKİLER

10 adet çok kuru olmayan hurma, eğer çok kuru iseler 10 dakika sıcak su içinde bekletip, fazla suyunu alarak da kullanabilirsiniz/ eğer hurma yoksa 15 adet gün kurusu kayısı da olur, ancak kayısı daha ekşi olduğundan üzüm miktarını artırmak gerekir.

1 küçük çay bardağı kadar tahin

1 paket bitter, iyi kalite kakao

1 paket Hindistan cevizi

1 avuç kuru üzüm

5/6 adet iri kıyılmış ceviz

İsteğe bağlı iri kıyılmış farklı kuru yemişler

ÜZERİNİ SÜSLEMEK İÇİN

Toz Antep fıstığı/ Normal kakao/File badem/Hindistan cevizi

YAPILMASI

Hurmalarla tahin bir öğütücüde iyice hamur haline gelene kadar çekilir. Hurmaların kuruluğu ölçüsünde tahin miktarı biraz değiştirilebilir.

Daha sonra bu hamura kakao, kuru yemişler katılıp yoğrulur. Hindistan cevizi karışımın suyunu azaltacağından, uygun kıvamı bulmak için yavaş yavaş eklenmelidir.

Avuç ortasında fındıktan büyük, cevizden küçük toplar haline getirilir.

Sunum öncesinde dış kısımlarına yukarıda örneklerini verdiğim ya da istediğiniz bir dış bulama yapılabilir. Ben sadesinin resmini paylaşıyorum. Ancak örnek olarak bir kaçı Antep fıstığına, bir kaçı Hindistan cevizine, bir kaçı da kakaoya bulanmış olursa, yeşil, beyaz, kahverengi toplarla çok şık bir sunum yakalamış olursunuz.

İçine kattığınız ve dışına buladığınız maddeleri hayal gücünüze bağlı değiştirebilirsiniz, örnek olarak çocuklar için dış kısmı pasta süslerine de bulamak mümkün.

SÜZME PEYNİRLİ MEZE

Bu aralar bahçede ne bulursam onlarla bir yemek uyduruyorum. Bu gün de çok güzel bir meze hazırladım.

İÇİNDEKİLER

Bir avuç kadar sultani bezelye

Bir avuçtan daha az normal bezelye

Bir avuç taze iç bakla

Süzme peynir

Taze nane, adaçayı, kekik yaprakları

1 diş sarımsak

Zeytinyağı

YAPILIŞI

Sebzeleri benmari usulü haşladım. Soğuduktan sonra baklaların kabuklarını çıkardım.

Süzme beyaz peynirden bir kalıbın üzerine bir miktar su koydum. Çatalla ezerek süzme yoğurt kıvamına getirdim. Taze baharatları ve sarımsağı iyice kıyarak bu sosun içine kattım. Beyaz sosu sebzelerin üzerine döktüm. En üste bir miktar sızma zeytinyağı damlattım. Peynir yeterince tuzlu olduğu için hiç tuz koymadım. Eğer süzme yoğurt ile yapılırsa tuz da koymak gerekir.

KARA BAKLA DIBLESİ

Kara baklanın tam zamanıdır. Karadeniz bölgesi baklayı pek bilmez, ben de Çanakkale’ye taşındıktan sonra bakla ile tanıştım desem yalan olmaz. Buraya gelmeden önce sadece zeytin yağlı taze bakla ve fava yapmayı bilirdim. Bahçede yetiştirmeye başladıktan sonra  tane baklayı çok sevdik. Baklanın fasulye gibi kabuklu halini ise yine sadece zeytin yağlı dere otlu haliyle yapıyordum. Fakat baklanın bu halinin süresi çabuk geçiyor, zeytin yağlı bakla da benim ancak yılda 1 yada 2 kez yediğim bir şey. Fakat öte yandan bahçedeki baklaların çıtır hallerini de kaçırmak istemiyorum.

Aklıma İran gezisinde yediğimiz pilavlar geldi. Bu pilavların pek çoğunda taze, fasulyeli ya da tane halde bakla vardı. Belki de orada bakla mevsimiydi. Bir de Giresun’un en bilindik yemeklerinden biri olan fasulye dıblesi var aklımda.

Neden kara bakla dıblesi olmasın diye düşünüp, bu yemeği uydurdum. Bence çok güzel oldu. Belki biraz renk katmak için içine havuç da rendelenebilir.

İÇİNDEKİLER

1 bardak pirinç

2 adet soğan sapı ( soğanların içinden çıkan ve üzerinden tohum verdikleri kısım) bulunamazsa 1 adet yemeklik doğranmış kuru soğan veya 2 dal yeşil soğan da olabilir.

Yarım kilo taze bakla

Zeytinyağı, tuz

YAPILIŞI

Pirinçler yarım saat kadar sıcak ve tuzlu suda bekletildikten sonra bol su ile nişastası çıkana kadar yıkanır.

Baklalar ve soğanlar yıkanarak 1 cm uzunluğunda doğranır. Tencereye yağ koyulur, önce soğanlar bir miktar kavrulur, daha sonra baklalar eklenir. Tuzu da verilerek, bakla soğan karışımı biraz daha kavrulur. Baklanın ham kokusunun çıkması ve  haşlanması için tencereye bir çay bardağı kadar kaynar su eklenerek kısık ateşte suyunun çekmesi beklenir. Baklalar tamamen sularını çektikten sonra pirinç eklenerek bu karışım, pirinçlerin renkleri saydamlaşana kadar kavrulur.

Bundan sonra 1,5 bardak sıcak su eklenerek, 10 dakika yüksek ateşte 20 dakika kısık ateşte üzeri kapalı bir şekilde pişirilir.

Bundan sonra pilav tahta kaşıkla bir kez karıştırılıp, tencerenin kapağının altına bir kağıt havlu koyularak 10/15 dakika kadar demlenmeye bırakılır.

Bu pilavı yaparken sebzelerin kendi nemleri olduğu için normal pilav yaparken koyulandan daha az su koyulması önemlidir.

Bu haliyle çok lezzetli oldu ama istenirse pilavı renklendirmek için içine havuç rendesi de eklenebilir. Ayrıca servis öncesinde üzerine dereotu kıyılabilir.

Sıcak ya da soğuk olarak yemek mümkün, ancak bence  soğuk çok daha güzel oldu. Eğer sıcak yenecekse tereyağı da eklemek daha güzel olacaktır.

ISPANAKLI, PEYNİRLİ FENER DÖKMESİ

Köyde gerçek adı Fener olan bir kadın yaşıyor. Köyde sıkça yapılan, ancak ilk kez ondan yediğimiz için adını Fener koymayı uygun bulduğum börekle, akıtma arası bir şey. Çok kolay yapılıyor ve oldukça lezzetli. Tabii ben biraz değiştirdim, benim versiyon çok daha güzel olduğu için onu yazıyorum.

İÇİNDEKİLER

1 bardak un

1 paket kabartma tozu

Ispanak

Beyaz peynir; lor da olabilir

Tuz, su

YAPILIŞI

Bir bardak un elenerek bir kaba alınır, içine peynirinizin tuzuna göre ayarladığınız miktarda tuz ve kabartma tozu eklenerek, kuru malzemeler karıştırılır. Bu malzemelere yavaş yavaş su eklenerek, kaşıkla alınacak kıvamda (akıtma kıvamı) bir hamur elde edilir. Hamur 15/ 20 dakika dinlenmeye bırakılır.

Bundan sonra içine ince kıyılmış, çiğ ıspanak ve yine ince ufalanmış beyaz peynir veya lor eklenir. Hamura istenirse bir miktar acı biber de eklenebilir.

İç malzeme hamurla iyice karıştırıldıktan sonra artık her şey hazır.

Yağsız tavanın tabanına 1 cm kalınlıkta olacak kadar hamur koyulur. Orta ateşte hamur yavaş yavaş pişirilir. Böreğin parçalanmaması ve kolayca çevrilmesi için, tavayı sallayarak hamurun tavadan kendiliğinden kurtulmasını beklemek gerekiyor. Ancak bundan sonra altının yeterince pişip pişmediği kontrol edilir ve piştiyse ters çevrilir, diğer tarafı da pişirilir.

Tavanın içine yağ koymaya gerek yok, yağsız daha güzel oluyor.

Çok kısa sürede hazırlanan; kahvaltıda ve çay saatinde afiyetle yenecek, doyurucu bir yiyecek.

NOHUTLU, KÖFTELİ, MANTILI BİR YEMEK

Bu gün nefis bir buzluk temizleme yemeği yaptım. Buzlukta bazı malzemeleri bulundurmayı severim. Mesela her zaman  buzluğumda haşlanmış nohut olur.  İstediğim anda pilav, çorba, salata ya da mesela patlıcan yemekleri içine 1 avuç haşlanmış nohut atarım. Bu şekilde haşlanmış nohut kullandığım için buzlukta sadece 1 avuç kalmıştı.

Çoğu zaman köfteyi de 1 kg kıymadan yapar ve tek sıra halinde buzdolabı poşetlerine koyarak buzlukta bulundururum. Böylece acil durumlar için her zaman hazırda bir yemek olur.

Geçen gün yerel bir markete gitmiş ve orada bulduğum ve köy kadınlarına yaptırdıklarını söyledikleri, el açması mantı vardı. Öyle pek sık mantı yemeyiz ama bazen çorbalara filan birkaç tane attığım olur. Bu mantıyı da denemek için az miktarda almış, bir kısmını çorbada kullanmıştım, dolayısıyla  geride bir avuç kadar kalmıştı.

Bahçeden topladığımız domates ve biberlerle eylül ayında salça gibi bir şey yapıyoruz. Salçadan farkı, bizimkinin suyunun çok daha fazla olması, bu nedenle konserve halinde saklanması.  

Bu domates biber karışımının bir kısmına, soğan, sarımsak, zeytinyağı ve çeşitli baharatlar ekleyerek bir sos hazırlarız. Bu sosu yıl boyunca sebze salatası, pizza, ekmek, makarna üzerinde kullanırız. Bu yemeğe kattığım sos işte bu sostu.

İÇİNDEKİLER

1 avuç mantı

1 avuç haşlanmış nohut

3 adet köfte

1 bardak pizza sosu

1 adet soğan

Zeytin yağı, tereyağı, tuz, su, kuru reyhan

YAPILIŞI

Köftelerin buzunu mikrodalga fırında çözmeye kalktım, ama bu fırını bir türlü becerip kullanamadığım için köfteler yarı pişmiş çıktı. Ben de elimle ezip kıyma haline getirip, bir miktar un katarak yoğurdum. Neredeyse nohut büyüklüğünde köfteler elde ettim.  Nohutları suya kayarak buzlarını çözdüm ve kabuklarını çıkardım. Mantıları da bu sürede dışarıda bekleterek onların da çözünmesini sağladım.

Bir soğanı yemeklik doğrayıp, yağda hafifçe pembeleşene kadar çevirdim. İçine köfteleri atıp, çevire çevire bir miktar pişmelerini sağladım.

Nohutları, mantıları ve sosu üzerine ekledim. Bir bardak daha kaynar su  ve tuzunu ekleyerek, fokurdadıktan sonra tencerenin altını kıstım. Mantılar şişene kadar 10/ 15 dakika pişirdim. Çok az sulu bir yemek meydan geldi. Üzerine kuru reyhan ekleyerek afiyetle yedik.

Bundan sonra menüme alacağım kadar güzel bir yemek oldu.

Sos yoksa biber, domates salçası karışımı su ile açılarak kullanılabilir. Mantı yoksa erişte de koyulabilir.

Bizim evde hiç acı yemeyen biri olduğundan acı koymadım ama bu yemeğe acı biber de çok yakışır.

Hatta içine bir miktar ıspanak ya da semiz otu da çok iyi gider.

İstenirse üzerine sarımsaklı yoğurt ile de servis edilebilir.

Aynı malzemelerle çorba da yapılabilir. Tabii bu durumda unu köfteye katmak yerine çorbanın suyuna katmak daha mantıklı olacaktır.

Bence bu yemek ya da benzerleri mutlaka, Anadolu’da bir yerlerde yapılmaktadır, çünkü çok otantik ve klasik bir Türk yemeği oldu. Yani ben keşfetmiş olamam.

Show Buttons
Hide Buttons