Daily Archives: 20 Haziran 2022

NEREDEYSE ÜÇ YIL ÜSTÜNE TRABZON’A GİTTİM, BİR-ÇEŞİT-TÜRKAN-ŞORAY OLARAK KARŞILANDIM.

Önce şu Türkan Şorayın anlamını açıklayayım; yıllar önce asistanım Sevcan (Adanalı) ile şehirde yürüyordum, yolda her karşılaştığımız bana selam verdi, ben alışığım ama Sevcan bayağı etkilendi ve ‘hocam siz de bir çeşit Türkan Şoraysınız’ dedi. Trabzon’da doğdum, bir de üstüne 25 yıl bilfiil doktorluk yaptım, çevredeki 6 ilde elimin değmediği çocuk kalmamıştır, üstelik bu çocukların çoğunu yıllarca takip ettim, çocukların büyüdüklerini izledim. Çocuklar ve aileleri beni tanıdı. KTÜ’de hocalık da yaptım birçok öğrencim oldu, çevredeki hekimlerin çoğu beni tanıdı. Zaten tanınmış bir ailenin çocuğuyum. Bütün bunlar bir araya gelince yerel bir şöhret kazandım tabii. Yani ‘birçeşittürkanşoray’ lakabını hak ediyorum. Sadece Trabzon sokaklarında değil, mesela Giresun’da benzincide, Erzurum’da otel sorarken, otoparkta boş yer ararken, birçok kez beni tanıyan insanların desteğini aldım. Daha da iyisi; Zigana, Rize dağlarında kaybolduğumuz ve yol sorduğumuz ilk kişinin, doktor hanım sizi burada görmek ne güzel diye dediği çok olmuştur. Bu anılar bana, o sırada yanımda bulunan arkadaşlarım tarafından sıkça hatırlatılır. Hatta Trabzon’da benimle görece geç tanışan bir kişinin bir hafta sonra hayretle ‘seni  Trabzon’da tanımayan yok’, daha sonra Çanakkale’ye geldiğinde aynı hayretle ‘seni burada tanımıyorlar’ dediğini de unutamam. Yani benim türkanlığım burada geçerli değil.

Trabzon’a son olarak 2019 yılının sonbaharında gene KTÜ pediatrinin yaptığı bir kongre dolayısıyla gitmiştim. O zaman, Çanakkale’den bazı arkadaşlar, Karadeniz’i çok merak ettikleri için, bir hafta önceden gitmiş, hafta boyunca onlarla özet ama dolu dolu bir Doğu Karadeniz turu yapmıştık. Bu turistik gezinin sonunda ise Trabzon’da kongreye katıldım, ancak gezide galiba virüs kaptık, birçoğumuz o son gün ateşlendi. Ben de kongre boyunca sadece konuşmamı yaptım, bir de zorla galaya katıldım, kalan zamanda yorgan döşek yattım, sonuç olarak pek de kimseyi göremedim.

İki yıl izolasyonda kaldıktan sonra bu yaz mutlaka Trabzon’a gitmeye karar vermiştim. Karadeniz’de havaların en güzel olduğu mevsimler bence ya Mayıs, ya da Eylüldür, acaba hangi ay gitsem diye düşünürken, KTÜ’den Prof. Dr. Murat Çakır aradı ve bu yıl yapacakları kongrede bir konuşma önerdi. Tabii derhal kabul ettim ve biletimi kongre sonrasında da bir süre kalmak üzere ayarladım.  Neredeyse 3 yıl üzerine uçağa bindim, sadece ben değil birçok kişi de yolculuğu kısıtlamış olmalı ki hem uçak saatleri değişmiş, hem her gün uçuş yok. Bu gezide anladım ki gerçekten artık kimse maske takmıyor.

Gidiş yolunda, Esenboğa havaalanında 10 saat beklemem gerekiyordu. Ben de Hacettepe’ye uğradım Fatma Gümrük, Ayşegül Tokatlı ve Nural Kiper ile yemek yedik, hasret giderdik. Kıdemliler masası pozu vererek resimler çektirdik, muhtemelen onuncu kez beni ziyaret etme sözü verdiler. Hacettepe benim öğrencilik zamanımdan oldukça farklı, ufak bir sanat müzesi bile yapılmış, korku hissimizi köreltecek, travma sonrası stres bozukluğu yaşatacak kadar terör içerisinde yaşadığımız o mekanlardaki bu değişim bana çok anlamlı geldi.

İlhan da kongreye geliyormuş, havaalanına birlikte dönmeye karar verdik, yemekten sonra muayenehanesine gittim, maskesiz kahve içtik, arabası ile havaalanına gittik, CİP salonunda ağız açık yemek yedik, Trabzon’da kahvaltıları birlikte yaptık, bolca konuştuk. Perşembe akşamından Cumartesi sabahına kadar sürekli birlikteydik. Cumartesi günü otelden çıktım, kuzenimde kalmaya gittim. Salı sabahı Fatoş beni arayıp İlhanın korona olduğunu söyledi. Neyse ki bana bulaşmamış, teyzeme bulaştırsam vicdan azabından ölürdüm. Zaten Trabzon’da tanıdığım herkes en az bir kez hastalanmış, hem aşısız iken hem de aşılı iken hasta olan bile var, dikkatimi çeken bir başka şey de, arkadaşlarımın içinde son 3 ayda hastalanan bir hayli kişi olması.

Bu kez zaten neredeyse 3 yıl sonra gitmişim, birkaç hasta ailesi geleceğimi duymuş, çocuklar geldi. Eski bebeklerimden kiminin boyu boyumu geçmiş, kimi evlenip çocuk sahibi olmuş, doktor çıkıp ihtisas kazanan bile var, bundan büyük güzellik olur mu? Üstelik bu çocuk beni örnek alıp doktor oldu, şimdi de gene beni örnek alıp pediatrist olmaya karar verdi. Eski asistanlarım ile birkaç fasıl toplanıp eski günleri andık, kahkahalarımız mekanı sardı. Benim de unutamadığım birkaç hastayı ve bunlara yaklaşım şeklimi hala bu gün olmuş gibi hatırlıyorlar. Meşhur cıva zehirlenmesi, korkunç suçiçeği ve taciz sanılan ve bakar bakmaz nöroblastom dediğim hastalar uzun uzadıya konu oldu. Hiç biri onları nasıl deliler gibi çalıştırdığımı unutmamış. Birlikte çalıştığımız hemşirelerin çoğu hala çalışıyor, onlarla buluşmak da çok güzeldi. Her gün 3/5 ayrı program yaparak birçok kişiyle buluştum, daha görmediğim de birçok kişi var. O kadar ki, kuzenim Sibel bile bu kadar tanındığıma şaşırdı, çünkü onun sitesinde de gören yanıma koştu.

Tabii Pazar’a da gittim, bu kez de MUKUT ekibi ile zaman geçirdim.

Trabzon çok değişmiş. Bir sürü yol yapılmış, tarihi kısımda çok yıkım olmuş, gerçekten de tanımakta zorlandım, hele araba kullanmaya kalksam sanırım hiç beceremeyecektim. Boztepe’ye yapılan viyadük ve tüneller ise şehrin coğrafyasını bile değiştirmiş. Bir çok yeni otel açılmış, bunlardan birinde kongre için 2 gece kaldım, bir diğerinde ise bir hasta sahibim işlettiği için bir yemek yedim. Trabzon deniz kıyısında olduğu halde sırtını denize dönmüş bir şehirdir, yakın zamanda Arsin tarafına doğru çok büyüdü, o kısımda birçok plaj yapılmış, denize girilebilecek geniş alanlar var.

Rize tarafında ise en büyük fark bizim eve çok yakın hava alanı. Bizim evden görünen Cenevizlilerden kalma, eski haberleşme kulelerinden biri olan ve deniz içindeki bir kayada bulunan ‘Kızkule’ artık havaalanının dalgakıranı içerisinde kalmış. Bu manzaraya alışmam pek mümkün değil.

Sonuç olarak gördüğüm insanlardan pek memnunum, gördüğüm değişikliklerin bazıları güzel, bazıları ise içimi acıttı. Galiba bir daha bu kadar uzun süre uzak kalmamakta fayda var.

Ankara
Kongre
KIZKULE
Bebeğim artık meslektaşım
Yoga ekibiyle
TEV
Sibelle
Avrasya Üniversitesinde
Eski asistanlarla

Show Buttons
Hide Buttons