Daily Archives: 6 Ekim 2022

HOMO SAPİENS ÇOKLU SÜRÜ HAYVANIDIR. HER SÜRÜSÜNDE DAVRANIŞI FARKLILAŞIR.

Dünya üzerindeki hayvanların pek çoğu sürü dediğimiz topluluklar halinde yaşarlar. Yaban yaşamında sürü halinde yaşama; yırtıcılardan korunma, türün devamını sağlama açısından oldukça verimli bir yöntem gibi görünüyor. Hemen her sürüde düzeni sağlamak için belli bir hiyerarşi mevcut, çoğu sürüde  yiyecek öncelikle en güçlü olanın, yani soyun devamını getirmesi en olası alfa çiftinin hakkı oluyor. Mesela, çiftleşme kuralları var; bazı sürülerde evlilik/tek eşlilik var (kelaynak, angut) , diğerlerinde gen havuzunu bozmamak için genç ergen erkekleri sürüden dışlama (Afrika’nın birçok memeli sürüsü), bazılarında sadece alfa bireye (aslanlarda erkek, kurtlarda çift) çiftleşme hakkı veriliyor. Çocuk yetiştirmenin de kuralları var, bazı sürülerde anne kadar sürünün diğer dişileri de etkin oluyor; mesela yetim büyüyen yani anne terbiyesi almamış fillerin insanlara saldırdıkları, bu yetimlerin tecrübeli dişi bireylere katılması durumunda ise yola geldikleri bilimsel bir gerçektir.

Ben köyde yaşadıkça Sarıgacıyı gözleyerek onun yaşam alanını sahiplenişini, yavru yetiştirişini, avlanmayı, kendinden büyük yırtıcılardan kokusunu saklamayı öğretişini, sonunda onları özgür bırakışını gördükçe hayvanlara daha çok saygı duyar oldum. Kediler, aslanlar hariç sürü halinde yaşamayı pek sevmezler, buna rağmen eğer yiyecek bolsa, şehirlerde koloniler halinde yaşayabilirler. Koloni yaşamı onların doğalarına uygun olmadığı için bu sıkışık hayatta çok daha sık viral enfeksiyon olduklarını gözlemliyorum. Köyün köpekleri ise mümkün olduğu kadar sürüleşiyorlar, kedilerden çok daha sosyal yaratıklar oldukları kesin.

Dünyayı gezebildiğim o eski güzel günlere dönecek olursam Kenya’da gözlem safarisine çıktığım bir gezi vardı. Serengeti ve Masaimara doğal yaşam alanları başta olmak üzere Kenya ve Tanzanya’da birçok hayvan devasa sürüsü izleme şansım bulmuştum. Orada en büyük sürüyü yapan hayvanlar gnu’lar, bizim bilmediğimiz ata benzer ama boynuzlu bir hayvan türü ve binlercesi bir arada geziyor, onların dışında kalan zebra, gergedan, zürafa ve diğer hayvan sürüleri ise gnu sürüsünün yanında ufacık kalıyorlar. Gnular kadar büyük sürü yapan hayvanlar türleri mesela sığırcık kuşları ya da sardalye gibi balık sürüleri olabilir ancak.

Tekil olarak bir hayvan farklı bir organizmadır, bir hayvan sürüsü ise tamamen faklı bir şeydir. Yabanda bir hayvan eğer tek başına ise yırtıcıdan kaçmak, canını kurtarmak için elinden geleni yapar, sürü içerisinde ise bazı durumlarda sürünün hayrına zayıf, yaşlı ya da yaralı hayvan kendini feda eder.

Bizler yani insanoğlu da sürü hayvanları olarak yaşıyoruz. İnsan da sürü içerisinde tekil olduğu zamandan çok daha farklı davranır.

Aidiyet hissi o denli fazla olabilir ki, aile (biyolojik sürü) içerisinde her türlü istismara maruz kalan bireyler bile sırf bu aidiyetten mahrum kalmamak için her şeye katlanırlar. Normalde karıncayı incitmeyen bir insan tuttuğu takım (taraftarlık sürüsü) maç kaybettiğinde sürüsüyle birlikte holiganlık yapabilir. Bu durum Karadeniz bölgesinde silaha sarılıp havaya ateş etme şeklinde tezahür ederdi, muhtemelen böylece herkes kendi evinin balkonundan sürüsüyle birlikte olma keyfine ulaşabiliyordu. Meslek arkadaşları arasında (sosyal sürülerinden biri) çok farklı davranışlar sergileyen birisi, briç oynadığı (başka bir sosyal sürü) arkadaşlarıyla çok daha farklı davranışlar gösterir. Bunun için insanları en iyi seyahatte ya da içki masasında (yani bildiğiniz doğal sürülerinden farklı bir sürü içerisinde görerek) tanıyabileceğiniz söylenir, tecrübeyle doğruluğu sabit bir sözdür.

Türkçede yalnızlık Allaha mahsus diye bir söz vardır, gerçi bu söz evlilik için söylenir ama evlilik bir aile kurma işi olduğuna göre sürü olmakla ilgili bir atasözüdür. Bizim sürü alışkanlıklarımız ise hayvanlarınkinden benzerlikler gösterdiği gibi farklılıklar da gösteriyor. Galiba en önemli farklılık hayvanların genel olarak bütün ömürleri tek bir sürüde (bazı sürülerde gen havuzunu bozmamak için ergenlik çağındaki erkekler ilk sürüden kovulur ve başka bir sürü oluşturur ya da kendileri bir sürü kurar) geçirirler, sonuç olarak bir anda sadece tek bir sürü içerisinde bulunurlar. İnsanlar ise aynı anda birden çok sürü içerisinde bulunurlar ve hayatlarının aile içerisinde geçen ilk birkaç ayı dışında (ana okuluna başladığı andan itibaren diyelim şuna) her zaman birden fazla sürünün üyesi olurlar. Çocuğunu kreşe gönderen her anne şaşkınlıkla çocuğun okuldayken evde olduğundan çok daha farklı davrandığını gözlemler. İnsanlar bu ikinci (okul) sürüye katıldıkları andan itibaren her bir sürülerinde farklı davranış kalıbı göstermeyi benimser. Mesela aile içerisinde, okul çevresinde, iş çevresinde eğer hobileriniz varsa bu hobilerle ilgilenen çevrelerimizde çok farklı davranışlar gösteririz, sürülerimizde iletişimde bulunduğumuz insanları da aile fertleri, iş arkadaşı, komşu, dost gibi isimlerle anarız.

Herkesin kış komşuları, yazlık site komşuları, kooperatifteki arkadaşları, parti yoldaşları, meslektaşları, fakülte arkadaşları, takım arkadaşları, akşamcıları, sanatseverleri, gezi arkadaşları, yoga arkadaşları, gezginleri, karavancıları daha sayamayacağım kadar çok gurupları (sürüleri) vardır. Kendi adıma konuşuyorum; 2 yıllık sosyal izolasyondan sonra sürülerimin ne kadar değerli oldukları kafama iyice dank etti. Bu yaz aylarında neredeyse bu iki yılın öcünü alırcasına ya ben bir sürümden diğerine koştum, ya da sürülerimden bana koşanları ağırladım.

Derler ki insan en yakınındaki 5 kişinin ortalaması gibi bir şeydir, bence insan biriktirdiği sürülerinin ortalaması gibi bir şeydir daha doğru bir söz.

Sürülerini kaliteli tut, kaliteli yaşa.

Show Buttons
Hide Buttons