Hiç şüphesiz Hititler, Anadolu’da kurulmuş en görkemli uygarlıklardan biridir.
Hitit’lerin efsanevi kralı 1. Şuppiluliuma, Hitit krallığını, imparatorluğa dönüştüren kraldır, görkemli askeri başarıları yanı sıra son derece kurnaz bir diplomattır.
Şuppiluliuma’nın bu ilginç ismi Hitit dilinde saf kaynaklı yani soylu anlamına gelmektedir.
Mısır Kralı II. Ramses ile MÖ 13. Yüzyılın başında imzaladıkları Kadeş Antlaşması, bu güne kadar kaydı bulunmuş en eski uluslar arası antlaşmadır. Hattuşa’da 1906 yılında bulunmuş olan orijinal tabletin, 2 metre boyundaki bakır kopyası bu gün insanlık tarihindeki önemi nedeniyle Birleşmiş Milletler binasının duvarına asılmıştır. Yani bu gün dünya barışının önemini gösteren en eski yazılı belge bir Hitit/Mısır antlaşmasıdır.
Ne tuhaftır ki adaşından birkaç nesil sonra tahta çıkan, II. Şuppiluliuma, büyük Hitit imparatorluğunun sonuncu kralı olmuştur. Bu kral sırasında meydana gelen büyük kıtlıktan sonra Hitit devleti çöküş sürecine girmiştir.
- Şuppiluliuma dönemine ait iki anıtsal kitabe bu gün Boğazköy’de(Hattuşaş) gezilebilmektedir.
Hatay’ın Reyhanlı İlçesi Demirköprü Köyü yakınlarındaki Tell Tayinat höyüğünde, Toronto Üniversitesi’nden Prof. Dr. Timothy Harrison başkanlığındaki bir ekip, Hitit dönemine ait kral heykeli buldu. Hitit Kralı II. Şuppiluliuma’ya ait olduğu anlaşılan heykelin bir elinde mızrak, bir elinde başak figürü yer alıyor. Sakallı, bukleli saçlı, kollarında özel bileklikler olan heykelin üst kısmı sağlam bir şekilde bulunurken, heykelin alt kısmınaysa henüz ulaşılamadı. Arka kısmında “Şuppiluliuma” ifadesi bulunan ve bazalt taşından yapılan heykel, 1.5 metre yüksekliğinde ve yaklaşık 1.5 ton ağırlığında. Heykelin en büyük özelliğiyse gözlerinin özel taştan siyah beyaz olarak yapılıp sonradan takılmış olması.
Bu heykele ve gözlerine bakınca ekzoftalmus tanısını düşünmemek mümkün değil.
Gözlerin dışarı doğru çıkık olduğunu betimleyen bu garip söz aslında bir tanı bile değil, bir belirtidir. Çünkü pek çok hastalıkta meydana gelebilir.
Göz küresinin yerleştiği kafatası oyuğunda (orbita) yer kaplayan çeşitli iltihabi durumlar ve habis ya da selim tümörler ekzoftalmusa yol açabilir. Ama en sık görülen ekzoftalmus sebebi Graves Hastalığıdır (tiroid bezinin fazla çalışması, zehirli guatr).
Birinci Şuppiluliuma’nın Veba nedeniyle vefat ettiğini biliyoruz. Bu heykeli görünce II. Şuppiluliuma’nın Graves Hastalığı olduğu konusunda ciddi bir kuşkuya kapılıyorum.
Ancak bazı Sümer figürlerinde de benzer gözler olduğunu görünce bu göz şeklinin belki de belli bir dönemi veya sanatçıyı işaret eden bir sanat akımı olduğunu düşünmek de olası tabii.
Ama ben II. Şuppiluliuma’nın heykelinin ekzoftalmus dersini anlatırken kullanılabilecek bir materyal olduğunu düşünüyorum.