Monthly Archives: Şubat 2017

TÜLİN’İN HABERCİ RÜYALARI, MUKE’YE KARŞI SON GÖREVLER, MUKUT EKİBİ VE HAFİFÇE REVİZE ETTİĞİMİZ AİLE GELENEKLERİ

Bundan 5 yıl önce bir sabah kuzenim Tülin Basa bana telefon etti. Rüyasında denizin kabarıp, benim Boztepe’deki evimin balkonuna kadar ulaştığını gördüğünü söyledi. Ben genellikle rüyamda deniz görmenin bana çok iyi geldiğini söylediysem de, o hayır, bu güzel bir rüya değildi, deniz Trabzon’dan Pazar’a kadar kabarmıştı, ben çok korktum, umarım senin söylediğin gibi olur  dedi.

Bu konuşmamızın üzerinden iki hafta geçmeden Trabzon’da oturan Nasuh eniştem  vefat etti. Onun kırkı çıkmadan Pazar’da oturan Mukaddes teyzem kalçasını kırdı. Bunun üzerinden 6 ay geçmeden  Pazar’da yaşayan Mualla teyzem aniden öldü. Tülin’in rüyası onun söylediği gibi çıktı.

İşin ilginç yanı Mukaddes teyzem ölmeden 2 hafta önce de benzer bir sıkıntılı rüya gördü. Öyle ki tam teyzemin öleceği günün tarihini bile verdi.

Continue reading… →

GÖĞE BAKAN KOCAKARI MART 2017 (HİCRİ 1438, RUMİ 1432)

Şubat   ayı Cemaziyelahır ayının 2’inci, Rumi takvime göre Şubat ayının 16‘ıncı günü ile başlıyor. Hicri takvime göre 29 Martta Recep ayı, 14 Mart’ta ise Rumi takvime göre de Mart ayı başlıyor.

Demek ki Mart ayının son günlerinde ‘’üç aylar’’a girmiş olacağız. Üç aylar Recep, Şaban ve Ramazan aylarına verilen isimdir ve bütün kandiller bu aylarda bulunmaktadır. Recep ayının ilk Perşembesini Cumaya bağlayan gece  Regaip Kandili kutlanır. Bu yıl  Regaip Kandili 30 Mart gününe denk düşmektedir.

 

Her ne kadar Mart’ın 6’sında üçüncü Cemre toprağa (ağaçlara su yürüme zamanı) düşecek olsa da ‘’Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır’’ sözünü unutmamak lazımdır. Mart ayında bir çok fırtınalar olabilir, hatta 11-18 Mart arası kocakarı soğukları (Berdelacüz) olarak bilinir.

 

Birleşmiş Milletler tarafından 8 Mart günü, Dünya Kadınlar Günü olarak tanımlanmıştır.  Kadın günü filan istemiyorum, kız çocuklarının aile ve ülke kaynaklarından eşit olarak yararlandığı, kadınların toplumsal hayatta saygın ve üretken bireyler olarak yer aldığı, ülke yönetiminde söz sahibi olduğu ve kadına  yönelik şiddetin düşünülemediği bir dünyada yaşamak istiyorum.

Rumi takvime göre yılbaşı sayılan 14 Mart günü aynı zamanda  Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Tarihten bazı notlar düşülecek olursa 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi ve 31 Mart 1921 İkinci İnönü Zaferi öne çıkmaktadır.

 

21 Mart günü ise  ekinoks,  yani gece ve gündüzün eşitlendiği gündür. Bu gün Hamsin sonudur, yani kış günlerinin tamamlandığı gündür ve kışın bitişi geniş bir coğrafyada Nevruz bayramı ile kutlanmaktadır.

 

Mart’ın  12’sinde, başak burcunda gerçekleşecek olan dolunay, Satürn t karesi de yapıyor, insanlara karşı görevlerimizin, yapmamız gereken hizmetlerimizin yorucu ancak yapıcı  olacağı bir zaman olduğunu gösteriyor.

Ayın 28’inde  koç burcunda gerçekleşecek olan yeniay var. Bu günlerde özellikle kişisel kaynakları artırmak için yapacağımız girişimlerde akılcı düşünmek gerekiyor. Belki de ani hareketlerden sakınmak lazım.

Ayrıca aynın üçünde koç burcunda Venüs retrosu başlıyor ve 14 nisana kadar sürüyor. Yakın ilişkiler, para ve hayattan alınan keyifler konusunda aksilikler yaşanabilir. Belki de eski arkadaşlıkları canlandırma, ilişkileri düzene sokma, parasal konularda düşünceli olma, eğlence, yeme içme konularında aşırıya kaçmama gereken zamanlardır.

MUKE, SÜLALEDEKİ HERKES GİBİ O DA NEV-İ ŞAHSINA MÜNHASIR BİR İNSANDI

Asıl adı Mukaddes’ti.  Ama benim bildiğim çoğu kimse ona Mukaddes demezdi. En çok  Muke denilirdi. Ama Mukedes, Mukades hatta Mükeskes diyeni de bilirim.

Biz yeğenleri ona hep ‘’teyzecim’’ dedik, dolayısıyla bizim vasıtamızla onu tanıyan herkes de ‘’teyzecim’’ dedi. Kendisi de herkesin kendisine teyzecim demesini isterdi.

Continue reading… →

YAVUZ ÖZORAN HOCAMLA UNUTULMAZ BİR UÇAK SEYAHATİ, SANIRIM HOCA, HOCA OLALI BÖYLE ZÜLÜM ÇEKMEMİŞTİR

Sanırım 2003 yılıydı, o sıralar pediatri ana bilim dalı başkanıydım, diğer yandan da endokrin yandal tezimi yazıyordum. Ama o kadar çok işim vardı ki, bir türlü tezimi yazmaya fırsatım olamıyordu.

Birkaç günlük bir dini bayram sırasında,  bir kaplıcada gündüz keyif yapar,   akşamları da oturur, sakin kafayla  tezimi yazarım düşüncesi ile Denizli’ye gittim.

Continue reading… →

DALKAVUĞUN DOSTLUĞU KURDUN KUZUYA DOSTLUĞU GİBİDİR. GEREKSİZCE ÖVÜLMEYİ ŞİDDETLE REDDEDİYORUM.

Sanırım 1990‘lı yıllardı. Ergenlik yaşında bir kız çocuk dizlerinden birinde tekrarlayan artrit şikayeti ile yatırıldı. Daha önce dizi şişince ortopediye gitmiş, antibiyotik tedavisi, ameliyatla enfeksiyonu boşaltma tedavilerinden fayda görmeyince bize tetkik amaçlı göndermişler.

Hastaya  tek eklemi ilgilendiren bir romatoid artrit tanısı koydum. Kızın babası bizim dershanelerde temizlik işçisi olarak çalışan bir adamdı. Ben o sıralar oldukça genç bir öğretim üyesiydim, hasta sahibinin beni pek gözü tutmadığı için tedavimi reddetti ve çocuğun sevkini istedi ve  Hacettepe’ye götürdü.  Ayşın  Bakkaloğlu Hoca, hasta ile özel olarak ilgilenmiş ve tanımı doğrulayarak tedavi başlamış, yılda bir bize gelirsin diğer kontrollerini Ayşenur yapabilir diyerek hastayı geri göndermiş.

Continue reading… →

Show Buttons
Hide Buttons